Hayatımızda önemli bir yer tutan adet döngüsü, yalnızca fizyolojik değişikliklerle sınırlı kalmaz; aynı zamanda duygusal ve davranışsal durumları da derinlemesine etkiler. Hormonal değişikliklerin etkileri, bireysel deneyimlere göre farklılık gösterse de, bu döngünün anlaşılması, kadınların yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olabilir. Kendini tanıma ve döngüye bağlı davranışsal değişiklikleri kabul etme, kadınların psikolojik sağlıklarını ve sosyal ilişkilerini güçlendirebilir. Peki, adet döngüsünün farklı aşamalarında yaşanan hormonal değişimlerinin kadınların davranışlarını nasıl etkiliyor?
New Jersey’deki Saint Peter’s Healthcare System’de jinekolojik cerrah olan Dr. Maureen Cernadas: “Birçok hormonun seviyeleri menstrüel döngü sırasında değişir. Östrojen, progesteron, kortizol ve serotonin seviyeleri ayın zamanına bağlı olarak dalgalanır. Bu dalgalanmalar duygularınızı ve fiziksel sağlığınızı bir orkestra şefi gibi yönetir” ifadelerini kullandı.
Kadın Sağlığı Ofisi’ne (OWH) göre, kadınların % 90’ından fazlasında ortaya çıkan PMS, uzun bir rahatsız edici semptomlar listesine neden olur. Ancak PMS semptomları ve buna bağlı davranışlar sayısız olsa da, hormonlarınız aslında ay boyunca birkaç evrede duygularınızı ve davranışlarınızı etkiliyor. —Bu evreler; foliküler, ovulatuar ve luteal’dir.
Adet döngüleri ruh halimizi nasıl etkiler?
Kendini iyi hissetme: Foliküler evre
Menstrüel döngünüzün foliküler evresi, adetinizin başladığı gün başlar ve yaklaşık 10 ila 14 gün sürer. Bu aşamada vücudunuz folikül uyarıcı hormon (FSH) salgılar. FSH, davranışlarınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasa da, yumurtalıklardaki yumurta içeren foliküllerin üretimini uyararak bir rol oynar. Bu dönemde, en güçlü östrojen türü olan estradiol yükselmeye başlar. Genellikle, bu dönemde en enerjik, sosyal, zihin açıklığına sahip ve mutlu hissedersiniz.
Estradiol ile birlikte serotonin, bir nörotransmitter, de artma eğilimindedir ve duygular üzerinde önemli bir rol oynar. Bu dönemde iş veya okul projelerinde ilerleme kaydetme olasılığınız daha yüksek olabilir. Bu enerji artışıyla, egzersiz ve fiziksel aktivitelere daha fazla ilgi duyabilirsiniz.
Kendini çekici hissetme: Ovulatuar evre
Yumurtlama sırasında, östrojen seviyeleri zirve yapar. Östrojen seviyeleri yeterince yükseldiğinde, vücudunuz luteinize edici hormon (LH) salgılar, bu genellikle döngünüzün 13. gününe denk gelir. LH, yumurtalıklarınıza bir yumurtayı serbest bırakarak, yakındaki fallop tüpüne geçmesini ve rahme ulaşarak döllenmesini sağlar. Östrojen seviyelerinin yüksek olmasıyla birlikte (ve belki de yaklaşan yumurta salınımına yanıt olarak), birçok kadın bu dönemde mutluluk, çekicilik ve cinsel arzu hissettiğini rapor eder.
Ovulatuar evrede testosteron yükselir ve bu durum, cinsel dürtü ve arzunun artmasına neden olabilir. Bu zamanlamanın, doğal olarak cinsel aktiviteyi teşvik etmek ve gebelik olasılığını artırmak için biyolojik bir temeli olduğuna inanılıyor.
İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir adet döngüsünün 4 işareti
Kendini kötü hissetme: Luteal evre
Yumurtlama evresi gerçekleştikten sonra, ayrılan yumurtanın bıraktığı folikül progesteron salgılar, bu hormon rahmi döllenmiş bir yumurtayı kabul etmeye ve korumaya hazırlar. Progesteron başlangıçta uyku düzenini iyileştirebilir ve kaygıyı azaltabilir, ancak bazı kişilerde şişkinlik, kabızlık, yorgunluk ve sıvı tutulmasına yol açabilir. Bu hormon aynı zamanda abur cubur yeme isteğini artırabilir.
Yumurtanız döllenmezse, progesteron seviyeleriniz düşer. Bu noktada, estradiol, progesteron ve testosteron seviyeleri en düşük seviyelerine iner, diyor Kahn ve PMS semptomlarının (adet öncesi sendromu) yolunu açar: Kramplar, artan akne, meme hassasiyeti ve baş ağrıları.
PMS ruh hali dalgalanmaları
Fiziksel semptomların ötesinde, bu hormon düşüşü luteal evrede bir duygusal rollercoaster gibi hissedilebili. İşte bu dönemde görülen bazı semptomlar:
PMS’ye ne sebep olur?
Uzmanlar PMS’nin nedenini tam olarak anlamasalar da bazı önde gelen şüpheliler var:
Serotonin: Beyninizle vücudunuz arasında mesajlar taşıyan bir kimyasal nörotransmitter olan serotonin, ruh hali düzenlemesine yardımcı olabilir. Bir çalışma, luteal evre sırasında serotonin seviyelerinin düştüğünü ve bunun PMS semptomlarına katkıda bulunabileceğini bulmuştur.
Kortizol: Stres hormonu kortizoldeki artışın, PMS’deki duygusal dalgalanmaların kısmen sorumlusu olabileceği söyleniyor. International Journal of Molecular Sciences’ta yayımlanan bir çalışma, aynı zamanda kilo artışı ve yorgunluğa neden olabileceğini öne sürüyor.
Yaşam tarzı alışkanlıkları: Bazı uzmanlar, yaşam tarzı alışkanlıklarının PMS semptomlarının şiddetlenmesinde rol oynadığını düşünüyor. Örneğin; bir çalışma, sigara içen kadınların bu evrede daha fazla zihinsel sağlık semptomu fark ettiğini, yağ, şeker ve tuz bakımından zengin bir diyetle beslenen kadınların ise daha fazla fiziksel semptom yaşadığını bulmuştur. Ancak, PMS’nin başarılı bir şekilde yönetilmesi, sadece diyet ve egzersizi değiştirmekten çok daha karmaşık olabilir.
PMS’yi yönetme yolları
PMS semptomları yaşamak, mutlaka bir şeylerin yanlış olduğu anlamına gelmez. Menstrüel döngü yaşayan her birey potansiyel olarak PMS semptomları yaşayabilir, ancak semptomların şiddeti ve bu semptomları nasıl yönetebildikleri büyük ölçüde değişebilir. Hafif PMS semptomları için uzmanlar şu ipuçlarını öneriyor:
Kaynak: Abby McCoy. “How Your Menstrual Cycle Affects Your Behavior”. Şuradan alındı: https://www.everydayhealth.com/womens-health/how-your-menstrual-cycle-affects-your-behavior. (21.03.2024).
Bu gerçekleri duymayan kadın kalmasın!
Her kadının regl dönemiyle ilgili bilmesi gereken 8 önemli bilgi.
8Çok fazla akıntı diye bir şey gerçekten var Ergenlik dönemindeki birçok genç, bu aşırı akıntıları tecrübe etmiştir ancak çoğunlukla neden bu kadar ağır oldukları ya da kontrol edebilmek için yapabilecekleri şeyler olduğu konusunda hiçbir fikirleri olmaz. Herkesin regl dönemini bu şekilde yaşadığını farz ederler. Ağır akıntı göreceli olarak yaygın olsa da eğer pedinizi ya da tamponunuzu 2-3 saatten daha kısa sürelerde değiştirme ihtiyacı duyuyor ya da âdetiniz yedi günden fazla sürüyorsa, seçeneklerinizi öğrenmek için bir doktora başvurma vaktiniz gelmiş olabilir.
Ağrı kesme yöntemleri sağduyu gerektirir Ağrılı periyotlar geçiren kadınlar için krampların ya da diğer fiziksel semptomların hafifletilmesi, genelde kanama başlamadan önce ağrı kesici almayı gerektirir. Semptomlar kötüleşince ilaç almak, pek de bir değişiklik yaratmaz. Yapılan araştırmalara göre, hayat tarzındaki belirli değişimler de – bolca egzersiz ve uyku, sağlıklı yiyecekler yeme ve rahatlama yolları bulma gibi – bazı kadınların ağrılarına iyi geliyor.
Ve regl döneminiz hayatınızı berbat etmemeli Çoğu vakada, regl, normal aktivitelerinizi yapmanıza engel olmamalıdır. Araştırmalara göre, kadınların yüzde 90’ı bir takım semptomlar tecrübe ediyor; ancak hafif bir şekilde. Yüzde 10-20’sinde ise normal aktivitelere müdahale eden semptomlar görülüyor. Bunlar kanama başladığında da ortaya çıkabilir, adet öncesi sendromun bir parçası olarak regl öncesi hafta içerisinde hormonsal değişimler sebebiyle de görülebilir. Normal günlük aktivitelerinizi yapmanıza engel olan kramplar ya da günlük rutininize müdahale den adet öncesi sendrom semptomları ile uğraşıyorsanız doktorunuza görünün.
Regl sırasında hamile kalabilirsiniz Oldukça alışılmadık olsa da regl esnasında hamile kalmak olasıdır. Bazı kadınların regl dönemleri, yumurtlama ile çakışacak kadar uzun sürer – hala adet görüyor olsalar da. Ya da kısa menstrüel döngüye sahip bir kadın (24 gün örneğin), yedi gün süren kanamasından sonra sonuncu gün cinsel ilişkiye girebilir ve üç gün sonra yumurtlamaya başlayabilir. Sperm, üç ile beş gün boyunca yaşayabildiğinden kadın kesinlikle hamile kalabilir.
Akıntınız size özeldir ve düşündüğünüzden daha karmaşıktır Söz konusu tamamlanmış bir menstrüel döngü olduğunda, her kadınınki biraz farklıdır. Ancak çoğu kadın önce kanar, sonra birkaç boyunca kuru kalır, bundan sonra ise gittikçe bulanıklaşan ve kalınlaşan hafif, mukus benzeri bir akıntı (yumurtlamanın bittiğinin göstergesi) başlar. Her kadında farklı olan ise akıntının miktarıdır.
Regliniz, öyle olduğunu düşünseniz de aslında çok düzenli olmayabilir Tipik döngü diye bir şey yoktur; döngüler, 21 günden 35 güne kadar farklılık gösterebilir. Genç kızlarda ise bu rakam 45’e kadar çıkabilir. Ve kadınların çoğu, ayın tam olarak aynı gününde regl olmazlar. Bu normaldir! Düşünün, bir ayda 30 ya da 31 gün var; yani regliniz süresi yüzde 100 kesin olsa bile her ay tam olarak aynı günde ya da tarihte başlamayacak.
Hijyen alışkanlıklarınız önemlidir Evet, filmlerde ve televizyonlarda, kadının regl dönemi bir şekilde ‘iğrenç’ olarak resmediliyor; fakat regl, tamamen normal biyolojik bir süreçtir ve kadınlar, hijyen konusunda aşırıya kaçmamalıdırlar. Birçok kadın, temizlik konusunda çok agresif; ama abartmamak gerekiyor. Vücudunuzla benzer seviyede pH’a sahip bir sabun kullanmak yeterlidir; antiseptik suya, pudraya, talka, parfüme ya da son zamanların popüler mendillerine gerek yok. Bunlar tahrişe sebep olabiliyor.
Annenizin menopoz tarihi sizin için de önemli Annelerimizle ne zaman menopoza girdikleri konusunda pek konuşmadık; ama onlardan kendi menopoz dönemimize dair çıkarımlar yapabiliyoruz. Gerçek şu ki annenizin menopoza girdiği yaş, sizinkinin en önemli ön göstergelerinden biridir. Ve bu, oldukça kullanışlı bir bilgidir; çünkü aralık, oldukça geniştir. Bir kadının son reglini olduğu ortalama yaş 51’dir; ama 40-56 arası, normal aralık olarak görülmektedir.
Haber Kaynak : HTHAYAT.HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
10 Şubat 2025SPOR
10 Şubat 2025GÜNDEM
10 Şubat 2025SPOR
10 Şubat 2025SPOR
10 Şubat 2025GÜNDEM
10 Şubat 2025GÜNDEM
10 Şubat 2025